Ege ve Akdeniz Kıyılarında Orman Yangınları ve İmar Faaliyetleri: Gerçekler ve Efsaneler
Ege ve Akdeniz bölgelerimiz, doğal güzellikleriyle ünlüdür. Ancak son yıllarda bu bölgelerde meydana gelen orman yangınları, hepimizi derinden üzmüş ve akıllarda bir soruyu getirmiştir: Bu yangınlar sonrasında bölgelerde imar faaliyetleri artıyor mu?
MODIS sensöründen alınan verilerle 2001-2024 yılları arasında yapılan analizler, Ege ve Akdeniz kıyılarından 10 kilometre içeriye kadar uzanan tampon bölgelerdeki orman yangınlarını kapsamaktadır. Bu çalışmada, özellikle yerleşim yerlerine yakın alanlarda insan kaynaklı faaliyetlerin orman yangınlarını tetiklediği gözlemlendi. Ayrıca, tarım alanlarında anız yakma gibi uygulamaların da yangın riskini artırdığı tespit edildi.
Toplumda yaygın olan “orman yangınları sonrasında otel inşaatları başlıyor” inancı, devletin bu bölgelerde uyguladığı politikalar incelendiğinde doğrulanmamaktadır. Aksine, orman yangınlarının gerçekleştiği alanlarda yeniden ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışmalarının yoğun olarak yürütüldüğü görülmektedir.
Bu kapsamlı analiz, orman yangınlarının ardından bölgelerde imar faaliyetlerinin yaygınlaşmadığını ve bu konuda kamuoyunda yalan yanlış algıları gidermeyi hedeflemektedir. Çalışma, yangın sonrası bölgelerin imara açılmadığını ve doğal alanların korunması için yoğun çaba harcandığını ortaya koyuyor. Ayrıca, kıyıdan 10 kilometrelik tampon bölge içerisindeki orman yangınları haritası, bu alanlarda yangınların büyük ölçüde insan kaynaklı olduğunu göstermekte; özellikle yerleşim yerlerine yakın bölgelerde insan faaliyetlerinin bu yangınların başlıca nedeni olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu harita tabanlı analiz, bölge halkının ve yetkililerin orman yangınlarına karşı bilinçlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması için önemli bir veri kaynağı oluşturuyor. Ormanlarımızı korumak ve sürdürülebilir bir çevre için bu tür çalışmaların devam etmesi büyük önem taşımaktadır.